Gözlerimizin içerisinde bulunan ve gözün görme işlevinde çok önemli bir görevi bulunan lensin zaman içerisinde deforme olmasına katarakt deniyor. Göz bebeğinin arkasında bulunan bu lens saydamlığı sayesinde etrafımızdaki nesneleri net bir şekilde görüyoruz. Bu lensin zaman içerisinde saydamlığını kaybetmesi durumunda görüntülerde bulanıklaşma, buğulu görme sorunları baş gösteriyor. 

KATARAKT NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Genellikle gözdeki bu lens zaman içerisinde deforme olarak matlaşıyor. Yani normal şartlar altında genç insanlarda katarakt görünmesi pek olağan bir durum değil. Fakat şeker hastalığı, gözlerin uzun süreler boyunca zorlanması, aşırı ışıklı ortamlarda fazla kalınması gibi etkenler lensin deforme olmasını, matlaşma süresini çabuklaştırıyor. Hatta bazı durumlarda gebelik sırasında annelerin kullandığı ilaçlar, beslenme alışkanlıkları gibi nedenlerle bebeklerde katarakt sorunu doğuştan görülebiliyor. 

Çeşitli etkenler nedeniyle başlayan katarakt oluşumu çoğu kez kendisini hafif bir şekilde belli eder. İlk zamanlarda dumanlı görme olarak başlayan süreç hastaların dikkate almaması üzerine giderek etkisini artırıyor. İlk aşamada katarakt hastalarında dumanlı görme olarak başlayan şikayetler ilerleyen dönemde, gözlerde kamaşma, televizyon ve ya ekrana bakarken zorlanma, renklerin algılanmasında donukluk gibi sorunlara dönüşüyor. Genellikle 40'lı yaşlardan sonra artan şikayetler nedeniyle doktora giden hastalar katarakt teşhisi için geç kalmış olabiliyor. O nedenle göz hastalıkları uzmanları genç yaşta dahi olsa en ufak görme bozukluğunda bile hastaların doktora gidip muayene olmasını öneriyor. 

KATARAKT AMELİYATI NASIL YAPILIR?

Teşhis edilmesi için mutlaka uzman bir doktor tarafından biyomikroskop muayenesi gereklidir. Teşhis edilmesi durumunda cerrahi ile katarakt sorunu kalıcı olarak çözümlenebiliyor. Hatta cerrahi operasyonlarda uzak mesafe ve yakın mesafe tedavileri ayrı ayrı yapılabildiği gibi birlikte de yapılabiliyor.