Tüp mide ameliyatı son yıllarda kiloları ile savaşan birçok insanın sıklıkla kullandığı yöntemler arasında ilk sırada yer alıyor. Bu operasyonların temel mantığı olarak yıllar içerisinde bozulan beslenme alışkanlıklarımız nedeniyle genişlettiğimiz mide hacmimizin küçültülmesi şeklinde açıklayabiliriz. Bu küçültme işlemi sağlık teknolojilerini son sürat gelişmesi nedeniyle her geçen zaman içerisinde daha da basit bir hale geliyor. Yıllar öncesinde teorik olarak uzmanlar tarafından bu tür operasyonlar üzerinde çalışmalar yapılsa da çok sık ameliyat yapılamıyordu. Ancak bugün gelinen noktada tüm tüp mide ameliyatları kapalı cerrahi müdahaleler şeklinde yani vücut üzerinde hiç bir kesi olmadan yapılıyor.
“Tüp mide ameliyatı kimler için uygundur?” sorusunun yanıtı ise diyetisyenlerde ve kişinin spor ile olan ilişkisinde saklı... Bu tür bir cerrahi operasyon geçirebilmek için tüp mide ameliyatı olacak kişinin bir diyet uzmanı eşliğinde kilo vermeyi denemesi, belli bir programı birkaç kez uygulamış olması ve bu beslenme programını beslenme ile desteklemiş olması gerekiyor. Tüm bu süreçlerin ardından hasta psikolojik veya tıbbi nedenler gibi çeşitli sorunlar nedeniyle, kilo verme konusunda bir ilerleme kaydedemediyse hasta için tüp mide operasyonu uygulanıyor.
Peki tüp mide operasyonunda mideye ne gibi bir işlem uygulanıyor?
Genel cerrahi bölümünün ilgi alanına giren tüp mide ameliyatlarında ameliyatı gerçekleştiren uzmanların ilk amacı midenin hacmini küçültmek ve bu nedenle kişinin daha az besini midesine alabilmesini sağlamaktır. Bunun için mide küçültülürken acıktığımızda salgılanan ve beynimizde yemek yeme isteğinin oluşmasını sağlayan ghrelin hormonunu salgılandığı bölge operasyonla alınır. Bu bölgeye fundus adı verilir.
Ameliyat olan herkes kilo verir mi?
Böylece tüp mide operasyonunda sonra kişiler yemek yeme isteği o hormon artık salgılanmadığı için azalmış olur. O nedenle aldığınız besin miktarı çok azalacağı için mide operasyonları sonrasında her hasta kilo kaybı yaşar.